yıkanabilir bezler – 1. bölüm: neden yıkanabilir bebek bezi kullanıyoruz?

bizim yıkanabilir bezlerle olan maceramız, yaklaşık 12 sene önce, büyük kızım 1 yasında iken başladı. öncesinde, yani hamileliğim süresince ve doğumdan sonraki ilk aylarda, günlük yaşantımızda maruz kaldığımız çeşitli kimyasalların, ve bu kimyasalların sağlığımızı tehdit eden toksik etkilerinin farkında değildik. üstelik, kendi yaşamlarımızı en kaliteli şekilde sürdürme gayretindeyken, tercihlerimizin ve kullandığımız ürünlerin dünyamızın öz kaynaklarını nasıl tükettiğine dair pek bir bilgimiz yoktu. zaman içerisinde, bu konular üzerinde daha derin araştırmalar yapmaya başladık. araştırdıkça ve farkındalığımız arttıkça, günlük hayatımızda, kullandığımız şampuandan, evimizdeki temizlik malzemelerine, başımızı koyduğumuz yastıktan, evimizi badana yaptığımız boyalara kadar, ve diğer bir çok konuda seçimlerimiz de değişti. ve bu değişimin bir ayağı olarak, hazır bebek bezlerini kullanmayı bırakarak yıkanabilir bezlere geçiş yaptık.

yıkanabilir bezlerle ilk tanıştığımızda, “neden?”, “ne gerek var bu kadar zahmete?” diye düşünürken, hazır bezlerin içeriklerini araştırdıkça, bu konudaki fikirlerimiz de değişmeye başladı. maalesef, bebeğimizin en geçirgen organı olan cildine neredeyse 2 sene boyunca, her gün, 24 saat değen bu hazır bezlerin üretiminde, klorin, dioksin, polimer, parfüm, ve boyalar gibi toksik etkisi olabilecek bazı maddeler kullanılıyordu. her ne kadar bu kimyasal maddelerin potansiyel toksik etkileri kısa vadede ortaya çıkmasa da, uzun süreli kullanımda ne tür etkilerinin olabileceği bilinmiyordu.

hazır bezlerin üretiminde kullanılan kimyasal maddeler arasında bizi en çok rahatsız edenlerden biri dioksinlerdi. hazır bezleri beyazlatmak için kullanılan klorinin bu işlem sırasında saldığı bir madde olan dioksinin, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, üreme sistemlerinde (ve gelişimsel) problemlere yol açabileceği gösterilmiş. dioksinler hormonları etkileyip kansere sebep olabildiği gibi, Çevre Koruma Derneği (Environmental Protection Agency) tarafından da kanserojen madde olarak olarak listeleniyor. her ne kadar dioksinlerin, bezlerdeki kalıntısının çok minik olduğu belirtilse de, cildi bu maddeye uzun süreli, gece-gündüz maruz bırakmanın sonuçlarının ne olabileceğine ilişkin araştırmalar hala yok maalesef.

dioksinin yanı sıra, hazır bezlerin emici iç katlarında, süper emici polimer (süper absorbent polymer(SAP)) denilen bir jel kullanılıyor. bu jel, bezlerin iç katına minik kristaller olarak serpiliyor, ve bütün sıvıyı emip içeriye hapsedebiliyor (günümüzde alternatif olarak satılan eko ve green versiyonları dahil bütün bebek bezlerinin içinde bu emici jel bulunuyor). hazır bezlerin “sürekli kullanımında”, bu emici jelin toksik etkileri olup olmadığı konusuna yönelik araştırmalar maalesef, yine bulunmuyor. üstelik, SAP petrolyumdan üretildiği ve kimyasal bir içeriğe sahip olduğu için bu maddenin hazır bezlerin kullanımı sonucu doğabilecek riskleri de ebeveynlerin göz ardı etmemesi gerekiyor.

bunlara ilaveten, hazır bezlere, bebeğin kaka kokusunu bastırmak için, ağır parfümler de ekleniyor. daha önce yaptığımız çeşitli araştırmalarda, parfümlerin ciltte kızarıklıklara, ve üst solunum yollarında rahatsızlıklara sebep olabileceğini öğrenmiştik. üstelik,  parfümler ticari sir kategorisine girdiği için, üreticiler kokuların içeriklerinde kullandıkları kimyasalları da saklama hakkına sahipler, ve dolayısıyla tüketici olarak biz de aldığımız ürünün tam anlamıyla güvenli olup olmadığı bilgisine ulaşamıyoruz.

diğer taraftan, hazır bezlerin çevresel etkilerini de göz ardı etmemek gerekiyor. bu konuda yapılan araştırmalar, hazır bezlerin, bebekli bir evden çıkan çöpün yüzde 50 sini, ve dünyadaki bütün katı atıkların yüzde 4 ünü oluşturduğunu gösteriyor. yüzlerce yıl geri dönüşemeyen, ve saldıkları gazlarla verdikleri zararın boyutları iyice artan hazır bezlerin yapımında kullanılan kağıtların yüzde 70 i de ağaçlardan geliyor, ve her yıl global olarak yaklaşık bir milyar ağaç sadece bebeklerimizin bezi için tüketiliyor. üstelik hazır bezlerin üzerindeki kakanın çöpe atılmadan önce temizlenmesine dair yapılan uyarılar çoğu zaman göz ardı ediliyor. bezlerdeki atıkların toprağa karışması ise bakteriyel ve virütik bağlantılı çevresel sağlık sorunlarına ve bulaşıcı hastalıklara da sebep olabiliyor.

yıkanabilir bezlerin daha sağlıklı bir tercih olması, ve hazır bezlerin çevresel etkilerini azaltıyor olmasının dışında başka olumlu yönleri de var elbette. mesela, yıkanabilir bezler, ebeveyn-bebek arasında erken yaşlarda tuvalet iletişiminin başlaması için bir zemin hazırlıyor. hepimiz biliyoruz ki bebeklerimiz doğdukları andan itibaren hayatta kalabilmek için bazı yaşamsal içgüdülerle hareket ederler. bunlardan bir tanesi ise ağlayarak bütün ihtiyaçlarını onlara bakan kişilere iletebilmeleridir. uzmanlar, yeni doğanların, her çiş veya kaka yaptıklarında bunu belirli bir yüz ifadesi veya farklı bir ağlama tonu ile ifade ettiğini belirtiyorlar. fakat, bebeğimizin altını, ıslaklığı hiç bir şekilde hissettirmeyen hazır bezlerle bağladığımızda, onun bu iletişim çabalarını da yavaş yavaş görmezden gelmeye başlıyoruz ve bebeğimiz de bir müddet sonra bizimle tuvalet iletişimi çabalarını sonlandırıyor. yıkanabilir bez kullandığımızda ise, bebeğimiz ıslaklığı hissetmeyi ve bundan rahatsızlık duymayı da öğreneceği için, bu durum, bebeklerimizin tuvalet eğitimine fizyolojik olarak daha hazırlıklı olmalarını sağlıyor.

ekonomik açıdan kıyasladığımızda ise, yıkanabilir bezlerin uzun süreli maliyetleri hazır bezlere göre çok daha düşük diyebiliriz. yıkanabilir bezlerin, ilk edinim ve kullanımı sırasındaki su ve elektrik tüketim maliyetleri, hazır bezlerin maliyetiyle kıyaslandığında -bezleri tek bir bebeğin kullanması durumunda dahi- , yıkanabilir bezlerin hazır bezlere oranla çok daha ekonomik olduğu hesaplanmış. eğer yıkanabilir bezlerimizi, geri dönüştüreceğimiz tşörtlerden dikebilirsek veya ikinci el olarak edinebilirsek bu maliyeti çok daha aza indirgemek mümkün olabiliyor.

biz tam bu noktada kararımızı verirken, yıkanabilir bezlerin çevresel etkilerini de araştırdık. sürdürülebilir olmayan pamuk üretiminde kullanılan özkaynaklar, pestitler ve ortaya çıkan çevresel atıklar yıkanabilir bezlerin olumsuz etkilerinden sadece bir kaçı. bezlerin yıkanması sırasında kullanılan su ve elektrik de bu denklemi büyük ölçüde etkiliyor. fakat, yaptığımız araştırmalar, hem sağlık hem de çevresel etkilerini gözönüne aldığımızda, yıkanabilir bezlerin hazır bezlere göre çok daha sürdürülebilir olduğunu gösteriyordu.  yıkanabilir bezlerin üretiminde yine sürdürülebilir olan kumaşlar (kenevir ve bamboo) kullanıldığında çevresel etkileri de minumuma indirilebiliyor. bunlar dışında, yün ve organik pamuğu, konvensiyonel pamuğa kıyasla çok daha sağlıklı seçenekler olarak tercih edebiliriz. hatta, yukarıda da belirttiğim gibi,  elimizde hali hazırda var olan ve emiciliği yüksek eski penye tşörtlerden veya benzer kumaşlardan bebek bezi dikerek hem ekonomik olarak yükünü, hem de çevresel etkilerini azaltabiliriz .

sonuç olarak, bu edindiğimiz bilgilerin ışığında, bebeğimizin sağlığını ilk etapta düşünerek, yıkanabilir bez kullanmanın bizim ailemiz için uygun olduğu kararına vardık. yıkanabilir bezleri nasıl kullanacağımızı öğrenme aşamasında epey zorlansak da, zaman içinde bu zorlukları da aşabildik.( ben sizlerin zorlanmaması için edindiğim bütün bilgileri detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağım).

*****************

elbette, “yıkanabilir bez mi, yoksa tek kullanımlık hazır bez mi kullanmalıyım?’ sorusunun cevabı hepimiz için farklı olabilir. bir çok aile yukarıda bahsettiğim çevresel, sağlık, ekonomik, vs gibi konularda endişe duysa da, çok çeşitli sebeplerden dolayı kararını hazır bezlerden yana vermek zorunda kalabiliyor. özellikle çalışan ebeveynler, zaten kısıtlı zamanlarında, yıkanabilir bezlerin yıkanması ve kurutulması için extra vakit harcamayı tercih etmeyebiliyor. yine benzer şekilde, bebek, evin büyüklerine, bakıcıya veya kreşe emanet ediliyorsa, bebeğin bakımını üstlenen taraflar yıkanabilir bezi tercih etmeyebilir. bu durumda ebeveynler yine kararlarını hazır bez yönünde vermek zorunda kalabilirler. sonuçta kararımız hangi yönde olursa olsun, hepimiz kendi şartlarımız içinde, araştırarak ve farkındalıkla, ve elimizdeki bütün bilgiler ışığında bir değerlendirme yapabiliriz. inanıyorum ki vereceğimiz karar da bebeğimiz ve ailemiz için en iyi karar olacaktır.

son olarak, ingilizce bilen arkadaşlar hazır bezlerin çevresel ve sağlıkla ilgili etkileri hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak için aşağıdaki yazıları okuyabilirler.

dangers of disposable diapers

what is inside those disposable diapers?

cloth vs disposable: environmental impact report

18 Responses to yıkanabilir bezler – 1. bölüm: neden yıkanabilir bebek bezi kullanıyoruz?

  1. Merhaba Hüsra hanım,her paylaşımınızda farkındalığımı artırıyorsunuz bir yandan da derin suçluluk duygusu kaplıyor içimi. Neden araştırmadım neden böyle yaptım diye.. Bu yazınızda gerçekten çok kıymetli.2kızımda hazır bez kullandım ama Allah nasip eder başka evlatlarım olursa yıkanabilen bez kullanmayı düşünüyorum.. Sevgilerimle

    • sevgili Nurhan, lütfen suçluluk hissetmeyin. hepimiz farklı konularda zaman zaman kendimizi eksik, yetersiz hissedebiliyoruz, veya daha iyisini niye yapamadım diyerek hayıflanıyoruz. ama işte öğrenme yolculuğu da böyle bir şey. biz kendi bebeğimiz için kullanamadıysak da, etrafımızdaki arkadaşlarımıza anlatarak yine bir farkındalığın oluşmasına katkıda bulunabiliriz.

      çok sevgiler

  2. çok bilgilendirici bir yazı olmuş ve benim gibi yıkanabilir bezleri yeni araştıran kişilere ışık tutacağını düşünüyorum. Diğer bölümleri merakla bekliyorum.

    • sevgili Asena, aslında böyle bir yazı dizisi oluşturmayı hiç düşünmemiştim. instagramdan arkadaşlar sordukları zaman, konuyu 1-2 sayfada özetleyebileceğimi düşünerek olumlu cvp vermiştim. ama işi ciddiye aldım yine, toplam 20 sayfa yazmışım. her akşam paragraf paragraf yazarak ancak bitirebildim. diğer bölümler bitti ama edit etmem gerekiyor. hepsini postlayacağım. çok teşekkürler.

  3. Bizi kırmayıp böyle güzel, ayrıntılı bir şekilde konuyu ele aldığınız, emek verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Tam da özellikle yeni başlayacak olanların ihtiyacı olan bir yazı dizisi. Facebook grubumuzun(Yıkanabilir Bez/Cloth Diaper Türkiye) başa tutturulan gönderisinde itinayla yerini alacaktır :)

    • sevgili Zeynep, asıl ben teşekkür ederim, vakit ayırıp okuduğunuz için. bitirmem çok uzun sürdü, ama az önce başka bir arkadaşa da anlattım, işin içine girince ciddiye alıyorum ben, iki sayfada anlatamayacağımı farkettim, biraz daha biraz daha derken uzadı. kısa zamanda diğer bölümleri edit edip paylaşırım, yazma kısmı bitti zaten. diğer bölümler daha da açıklayıcı oldu. sorular olursa da buradan cvp vermeye çalışacağım. çok sevgiler…

  4. Ne güzel tamda içimden geçen şeydi bir kaç gün önce.. Keşke yıkanabilir bezleri yazsa diye.. Bugün blogunuza girdim ki çoktan yazmışsınız bile.. Teşekkürler bilgi ve deneyiminizi bizimle paylaştığınız için..

  5. Ekin’in hareketliligine ve tum diger zorluklara ragmen boyle bir donemde bu kadar ayrintili yazip paylastiginiz icin tesekkurler. Yikanabilir bez kullaniyorum, Zeno 6,5 aylik oldu, kurutma ile ilgili sorunlar yasasam da iyi gidiyor. Fakat oturak olayini hala deneyemedim. Kisa zamanda bir oturak edinmem gerektigini anladim yaziyi okuduktan sonra.
    Tesekkurler, sevgiler

    • evet, yıkanabilir bez kullanırken oturağa alıştırmak da kolay oluyor. burada önemli olan bebeğimizin tuvalet konseptini anlamasını sağlamak, ve bizim onların ne zaman elimine ettiklerini öğrenebilmemiz. zaten kasları hazır olmadıkça “tam tuvalet eğitimi” gerçekleşmiyor. özellikle 1 yaşından sonra daha tepkisel oldukları bir dönem olabiliyor, bu dönemde de çok zorlamamak yerinde olur.

  6. Merhabalar. Öncelikle yıkanabilir bez yazı dizisi için çok teşekkürler. Birkaç aydır kullanıyor olmama rağmen hepsini okudum ve çok faydalandım. Size burada bir şey sormak istiyorum. Çünkü bu noktada çok aradayım ve yıkanabilir bez kullanımı konusunda kafamda çok büyük soru işareti Bırakıyor.
    Ben yıkanabilir bez kullanmaya karar verdiğimde tamamen pamuk bambu kenevir kullanacağım diye düşünüyordum. Ancak özellikle Facebook’taki yıkanabilir bez grubunda bir Türk markası olan Baby neo’dan herkes çok memnundu ve baby neo temsilcisinin bazı açıklamaları üzerine ben de onu almaya karar verdim. Şu an evimde 2 pamuklu, 6 baby neo polyester bez var. Cinsel organa ve popoya değen yere her zaman pamuku ya da bambu ara bez koyuyorum, polyester temas etmiyor. Yine de hazır bezden kaçarken Polyester kullanarak çocuğuma zarar veriyor muyum diye de içim içimi yiyor. Fakat baby neo temsilcisi: “Artık pamukların bile feci ilaçlandığını, (geçenlerde iki çocuk pamukların arasında uyuyakalıp tarım ilacından öldü biliyorsunuz), pamuklu bir kumaşın da klorla yı kanabileceğini veya kimyasal işlemden geçebileceğini, baby neo’nun polyester yani petrol ürünü olmasının dışında uluslararası Öko tex class-1 sertifikasına sahip olup hiçbir zararlı kimyasal işleme tabi tutulmadığını anlattı. Bu noktada ona da hak verdim. Bu konuda ne düşünüyorsunuz size de sormak istedim. Gruptan bir hanım yün bebek bezi üretimine giriyor inşallah onunkiler gelince en sağlıklısından devam ederiz. Şimdiden teşekkürler.

    • sevgili yazaranne, çok teşekkür ederim, umarım herkesin faydalanabileceği bir yazı dizisi olmuştur. babyneon un sayfasına girdim, ama üretimlerinde hangi kumaşlar kullanıldığını açıklamamışlar, microfleece mi microfiber mı? ya da ben ulaşamadım bu bilgiye. bildiğim kadarıyla microfleece ve microfiber iki farklı kumaş. mikrofiber ın bebeğin cildine değmemesi gerekiyor. microfleece veya fleece ise polyster olsa da bebeğin cildine değebilen ve stay-dry denilen bir kumaş türü. hatta giyim sektöründe özellikle kışlık battaniye ve süeter vs üretiminde kullanılıyor. pamuklu fleece de var ama anladığım kadarıyla babyneon un kullandığı ürün sentetik. sentetik ürün kullanımından kaçınmamızın sebebi havayı içine hapsetmesi ( yani breathable değil) ve elbette kumaşın içindeki kalıntı vs nin cilt tarafından emilme riskinin artması. ama bence temsilcinin söyledikleri doğru, satın aldığınız ürünün tamamı organik olmadığı ve dış koruyucu olarak da hava sirkülasyonunu sağlayan yün kullanmadığınız müddetçe sistem her şekilde problematik hale geliyor. biz ilk bebeklikten 7-8 aylık olana kadar sadece organik pamuk bez ve yün dışlık kullanmıştık. ekin hareketlendikçe ikinci el satın aldığım cepli sentetik bezleri de stash ime ekledim. yani cildine sentetik kumaş da değiyor(microfleece/stay-dry). kakanın temizlenmesi de açıkcası çok kolay oluyor. şimdilerde ise artık bez değiştirirken ekin daha sakin olduğu için yine organik prefold larıma geçiş ypacağım, üzerine de kendim dikeceğim yün soaker’ları geçireceğim. cildine değen çok ince stay dry microfleece olacak, çünkü sadece pamuklu bez daha hızlı pişiğe sebep olabiliyor ve dediğim gibi kaka microfleece den daha kolay temizleniyor. sizin endişelerinizi anlamakla birlikte ben her bebeğimde farklı sürelerde sentetik bez kullandığım ve hala kullanıyor olduğum için size kullanmayın yönünde tavsiye veremiyorum. sanırım ben daha rahatım bu konuda. anladığım kadarıyla siz de belli bir yatırım yapmışsınız zaten, elinizde organik opsiyonunuz yoksa, hazır bez kullanmaktansa elinizdeki bezleri kullanın derim nacizane. ya da illa her şey organik olsun diyorsanız, yazıda bahsettiğim ekonomik bir ikili olan prefold lara ve yün dışlıklara yatırım yapabilirsiniz.

      • Açıklamanız için çok teşekkür ederim. İki kumaş arasındaki farkı bilmiyordum. Sanırım baby neo mikrofiber. Ancak hava aldığını iddia ediyorlar :) Bir bayan pamucconun organik pamuk olduğundan bahsetmiş. Pamucco dan haberim vardı ama pamuğunun organik olduğunu bilmiyordum. Ondan alarak ya da yazınızın prefold kısmını tekrar okuyarak yoluma devam edeceğim. Çok teşekkür ederim😊🌸

        • bu işe sıfırdan başlasaydım tek yatırımım prefoldlar ve yün dışlıklar olurdu. elbette herkese uymayabilir prefoldlar, ama baş ağrısız, en kolay ve en güvenilir sistem bu. videoları da izleyebilirseniz daha iyi anlayacaksınız. prefoldların üretimi de çok kolaydır eminim. umarım yakında organik pamuktan üretilir bu alternatif de.

  7. merhabalar. emeğinize sağlık, yıkanabilir bezlerle ilgili hiç bu kadar detaylı bir yazı okumamıştım. ben bu konudan ayrı bir sey sormak istiyorum. Çocuklarda iç disiplini sağlamak üzerine düşünüyorum birkaç gündür. Anne baba olarak bu konuda rol model olmanın yeterli olmadıgını biliyorum. Ama başka nasıl iç disiplin sağlanır, sizin tecrübelerinizi ve önerilerinizi merak ediyorum. Mesela kaç yaştan itibaren bu konu üzerine eğilmeli. Neler yapılmalı..vs.
    Teşekkürler
    Sevgiler…
    Nazan

    • sevgili Nazan, cok tesekkur ederim notunuz icin. ic disiplin konusu cocuktan cocuga farklilik gosterebiliyor, bazen karakter ve fitrat da onemli olabiliyor. ailenin bu konuda cocuga rol model olabilmesi onemli elbette. ama ebeveynlerin cocuklarinin birey olabilmesi icin firsatlar vermesi cok daha onemli bence.

      iki kizimin da (10 ve 13 yaslarinda), ic disiplinleri oldugunu gozlemliyorum. bu iyi bir ornek mi bilemiyorum,yine de vereyim. mesela anne baba biraz gec uyansa da, kendi saatlerini 6 ya kurup, yaz kampi icin yemeklerini ve cantalarini kendileri hazirlayip, saat 7.30 da evden cikabiliyorlar. bunu bir defa degil, defalarca yapabiliyorlar. kendilerini boyle konularda bize bagimli hissetmiyorlar, veya bizden bu isleri yapmamiz icin bir beklentileri hic bir zaman olmuyor. yine, benzer sekilde, ozellikle evin disinda, bizden bagimsiz aldiklari sorumluluklari yerine getirme konusunda ciddi bir disiplin gelistirdiklerini gozlemliyorum. yine, “sevdikleri, ilgi duyduklari konularda”, cok daha yogun bir ic disiplinleri var. mesela, kucuk kizim aklindaki projeyi cizer, kesip diker ve mutlaka ve mutlaka bitirir. buyuk kizim ise basladigi kitabi, pek sevmesede, yorucu ve SIkIcI bulsa da mutlaka bitirir. ama tam tersi dogrudur diyemem, kucuk kizim sevmedigi kitabi, buyuk kizim da sevmedigi projeyi bitirme disiplinini her zaman gostermez.

      sanirim ic disiplin cocugu ozgur birakma, kendini tanimasina ve sorumluluk almasina firsat vermeyle saglanabilir. elbette cocugumuzun kendini tanimasi icin de bol zamaninin olmasi gerekiyor. okul,ev, odev ucgeni arasinda surekli kosturan bir cocugun buna yeteri kadar firsati olmayabilir. kendini taniyan, ne istedigini, neyi sevdigini, hobilerini kesfeden cocuk, sorumluluk almaya da basliyor. kendi gozlemlerime dayanarak sunu ifade edebilirim ki, sevdigi konularda kendi ic disiplinini olusturan, ve ogrenme bilincini gelistiren bir cocuk, dis dunyadaki sorumlukluklarini da otomatik olarak yerine getiriyor. yani disiplin icten disa dogru olusuyor.

      anne babanin da tutumu onemli. once sorumluluk verip, sonra cocugumuzun o sorumlulugu yerine getirmesi icin surekli durtmemiz fayda saglamayacaktir. veya, cocuklarimizin onlara her verdigimiz sorumlulugu yerine getiremeyeceklerini ongorup, hata yapmalarina da izin vermemiz gerekecektir.

      bu konunun uzerine mutlaka su yasta egilmeliyiz diyemem. ama 4 yasindaki ogluma verdigimiz sorumluklardan bir ornek verebilirim. mesela ona kumesten yumurtalari eve getirme sorumlugulugunu veriyoruz. boyle bir sorumluluk verdigimizde, belki de farkinda olmadan cocugumuzun kendini yonetebilme becerilerini kazanmasina da yardimci oluyoruz. mesela oglumuz evden cikmadan once, disarida yagmur varsa once semsiye aliyor, hava soguksa paltosunu ve ayakkabilarini giyiyor. sonra ardindan evin kapisini kapatiyor. bahceye gidiyor, sebze bahcesinin kapisini aciyor. sonra kumesin kapisini aciyor. tavuklar cikmasin diye kapiyi ardindan kapatiyor. yumurtalari topluyor, kirilmayacak sekilde cebine yerlestiriyor, veya sepetine atiyor. kumesi tekrar ardindan kapatiyor, bahce kapisini da kapatiyor, ve yumurtalari kirmadan eve getiriyor. (elbette kirdigi da oluyor :)) bunlarin hepsini tek basina yapabiliyor. iste bize basit gibi gorunen bir sorumluluk, 4 yasindaki bir cocuk icin cok karmasik bir sorumluluklar zinciri aslinda. bu ve benzeri sorumluluklar verilen bir cocuk da cok daha kolay ic disiplin gelistirmeye basliyor…

      orneklendirmeye calisirken sanirim uzattim biraz….aslinda bu uzerinde daha ciddi dusunulmesi gereken bir konu. bu konuda eminim pedagoglarin onerilerini dinlemekte faydali olacaktir…

HOŞGELDİNİZ

Toprak ve doğayla bütünleşmek, evde üretmek, çocuklarımızla okulsuzluğu öğrenmek ve yavaşlamak için çabalayan altı kişilik bir aileyiz. Ziyaret ettiğiniz için teşekkürler.